iki günde öğrendiklerim

bu iki günde bazı şeylerin farkına vardım
ilk olarak, insan psikolojisi ne kadar ilginç, dün durup durup ağlarken kendime gelemezken, insanlarla iki kelime laf edemeyecek durumdayken ve ciddi anlamda sürekli yaşlı gözlerle dolaşırken. bugün o duruma beni sokan olaylardan biriyle yüzleşip hiç sızlanmadan işimi yapmaya çalışıyorum. ve hiç ağlayasım yok, oysa ki dün bu düşünceden ve duygudan hiç kurtulamayacakmışım gibiydi. ağlayarak uyumuş ağlayarak yemek yemiştim daha dogrusu bir kısmını hatırlamıyorum bile o kdar karanlıktaydı ki duygularım ulaşmam imkansızdı. ama bugünherkes dışarda gezer dolaşırken ben hiç şikayet etmedne odamda işlerimi yapabiliyorum, çünkü yapmassam neler yaşayacagımı biliyorum sanırım.
bir kere daha hayatımda böyle olmuştum tam bir saat yürümek zorunda kalmıştım ağlaya ağlaya kendime gelebilmek için, neyseki yagmur yagmıştıda fark edilmemişti o zaman agladıgım. o zaman ki şimdikinde daha agırdı sanırım yada ilk oldugu için öyleydi.
belki de bu durumların komik olan yanı bir yandan kafamın sürekli çalışıyor olması, sürekli hımm demekki insanlar depresyondayken böyle hissediyor yada evet bu düşünceler insaları intihara sürükleyebilir. belki biraz daha zayıf olsaydım beni bile götürebilrdi öyle bir duruma diye düşünmem, ve kendi kendime çözümlemeler yapıp kendime tehşis koymam ilginç değilmi. neyse ki kendimi fazlasıyla tanıyorum, ve artık böyle durumlardan nasıl çıkacagımı biliyorum.
 ilk olarak telefonla konuşmak çok yorucu sürekli aglıyasım geliyor telefonda.
ikinci olarak ne kadar insanlarla konuşmak istemesemde beni aradıklarında yada haber almaya çalışdıklarında mutlu oluyorum, yada aramaya çalışmadıklarında dahada derinlere gömülüyorum, zaten arayanım soranım yok diye sanırım. yani ne kadar gönülsüz cevap versemde atılan mesajlara yada maillere yada telefonlara bir yandanda bir umut doguyor onları gördükçe.

ikinci olarak sadece sesini duydugumda bile ağlayabildiğim insanlar var ablamla annem konuşmaya dayanamıyorum böyle oldugunda. annem çok ilginç bir şekilde sadece sesimden anlıyor sen ağladın mı bugün dedi, dün konuşurken ki onu aradıgımda artık dizi fln izleyip kafamı dagıtmaya başlamıştım biraz açılmıştım yani. ve konuşurken ağlamıyordum. anne olmak böyle birşey sanırım sadece sesinden gün içinde neler yaptıgını anlamak. sonra annem üzülmesin diye ağlamadım ama biraz daha zorlarsan ağlarım çok sıkıldım diye yalan söyleyip durumu kurtarmaya çalışmak.
gerçekten depresifken çekilmez bir insan olabiliyorum. zaten ben bile kendime dayanamazken insanları düşünmek yeterince acı verici oluyor.

neyse bu konularda uzman oldugunu idda eden arkadaşlarım var fazlaca :) bakalım the case of özge naısl çözümlenecek.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

bok böceğinin hikayesi.

zamanın tıktıkları

gossip girl vs küçük sırlar