Kayıtlar

Haziran, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Bugün bir rüya gördüm ve size şimdi ondan bahsedeceğim. Ondan derken rüyamdan değil tam olarak ama bana hissettirdiklerinden benim aymamı sağlamasından. Bir insan bir insanla mutluyken en basitinden güler, ama gerçekten güler, gözlerinin içi parlar, uzun süre görüşmedikten sonra ki ilk görüşmelerini ertelemez, yada ilk görüştüklerinde yüzünde küçük de olsa bir tebessüm olur di mi. Yani öyle olmalı, bir sarılır özlemini giderir. bir taraf bunları yaparken diğer tarafın farkına varmaz o da  kolayca rol yapar böylece. bir taraf susunca, sessizlik çöküyorsa zaten bir problem var demektir. Ama işte siz o gözleri parlayan taraf olunca karşı tarafı göremezsiniz ta ki saçma sapan bir olayla gözünüz açılana kadar. Mazeret dediğin şey her zaman üretilir. doğum gününe geç kalınır yılbaşına geç kalınır, yemeğe geç kalınır. üretmek isteyen mazeretleri her zaman üretir. Seninle hiç katıla katıla güldüğümüz konuşmaktan çenemizin ağrıdı bir zamanı hatırlamıyorum.Ben mutluydum ama sen değildin, ve

tam zamanında gelen şiir

"ağır ağır ölür işlerinde ve sevdalarında mutsuz olup da bu durumu tersine çevirmeyenler, bir düşü gerçekleştirmek adına kesinlik yerine belirsizliğe kalkışmayanlar, hayatlarında bir kez bile mantıklı bir öğüde aldırış etmeyenler. ağır ağır ölür yolculuğa çıkmayanlar, okumayanlar, müzik dinlemeyenler, gönlünde incelik barındırmayanlar. ağır ağır ölür öz saygılarını ağır ağır yok edenler, kendilerine yardım edilmesine izin vermeyenler, ne kadar şanssız oldukları ve sürekli yağan yağmur hakkında bütün hayatlarınca yakınanlar, daha bir işe koyulmadan o işten el çekenler, bilmedikleri şeyler hakkında soru sormayanlar, bildikleri şeyler hakkındaki soruları yanıtlamayanlar." Pablo neruda // ne kadar zaman aradım bu şiiri, yıllar yıllar önce okuyup çok etkilenmiştim. belki o kadar etkileyici değildir sizin için ama ben daha üniversitedeyken okuyup vay demiştim. Ölmemek lazım ağır ağır. Şimdi tekrar karşıma çıktı, umut oldu, hatırladım o günleri, evet dedim ağır a
Romantik ortamlardan hayvan gibi etkileniyorum hala. Ve hala seni hatırlatan şarkılar var heryerde. Bugun nerede olduğumu bilmedigim bir yerdeyim, denizin ortasında riga dan geri dönüyorum. Tum günü mutlu mesut düşünmeden geçiriyorum. Sonra gemide otururken, manzara fln var sohbet muhabbet arkadaşlarım fln var bir anda yine aklima geliyorsun. Nasil oluyor bilmiyorum, adini görmüyorum, seni taniyan yok, burda seninle ilgili bir anim yok. Ama yinede aklima sen geliyorsun. Beynimden kafamdan nefret etmek istiyorum, hala cok düzgün çalıştığı için her anda seni hatırlattığı için. Ama olmuyor işte ne senden nefret ediyorum ne kendimden. Hastalık gibi birşey, zamana ihtiyacım var hala fazlasıyla zamana ihtiyacım var iyileşmek için.
"bazıları hayatlarının bir roman haline getirilmesini isterler; kendilerine fevkalade görünen sergüzeştlerinin fazla beşeri olmaktan gelen adiliğini hissetmezler. "  demiş Peyami Safa, üzerime alındım şahsen. ben de o hissetmeyenlerdenim , arada hayatım fazla şiirsel gelse de aslında değil, sadece fazlaca sıradan ve ben onu romantikleştirmek için uğraşıyorum tıpkı basit bir aşk romanı gibi.
tam 15 gün hiç konuşmadan geçmiş, saymıyordum aslında günleri dün bir arkadaşım haber varmı daha iyi görünüyorsun diyince farkettim. önce bir aydır konuşmuyoruz dedim, zaman çok yavaş geçiyor dedim.bir baktım ilk sayfada adın görünmüyor artık ve tam 15 gün olmuş. 15 gün dedim 15 gündür konuşmamışız, bana sanki bir ay gibi gelmişti. zamanın hızlı geçmesini tercih ederdim, ama zaman fazlasıyla yavaş geçiyor. neyse işte sonra 15 e dayanan 30 a 60 a 90 a da dayanır dedi. alışıyorsun bak, gün saymamışsın en azından dedi. Evet dedim bende içimden gün saymayınca herşey değişiyordu zaten. öyle işte 45 gün olacak ben döndüğümde, hiç iletişim kurulmamış 45 gün. bir bayram geçecek bir ramazan bitecek.

Farketmeden

Resim
Bir fotoğraf bütün modunu düşürüyorsa, daha atlatman gereken çok şey var demektir.