Kayıtlar

Aralık, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
şimdiye kadar yeterince iyi arkadaşım olduysa ondan mı ihtiyaç duymuyorum acaba yeni insanlara. bu olabilir işte.
yine tırnaklarımı boyarken hayatım üzerine düşündüm. hayatım değil aslında davranışlarım demek daha doğru olur sanırım. düşündüm, düşündüm baya baya düşündüm. sonra bu halimle mutlu olduğuma karar verdim. bende biliyorum, soğuk ve kapalı bir insan olduğumu , hatta bu oranın günden güne arttıgını. ama bazen insanlarla tanışmak ve konuşmak o kadar gereksiz geliyor ki. gereksiz derken zaman kaybı gibi gereksiz. yani ben şahsen bizzat kendim dururken diğer insanlarla neden vakit geçireyim diyorum bazen. hatta bazen değil sıksık. çünkü diğer insanlara alışıp ondan sonra onlarla konuşma isteği doğabilir içimde, ve onlarla konuşmadığımda mutsuz olabilirim. o zamn neden bu riski alayım ki diyorum. bir insana alışmanın ne kadar kötü birşey olduğunu biliyorum, insan çünkü alıştığın şey belkide en güvenilmez varlık dünyadaki. bir insana alışmakdansa bir elmanın varlığına alışmak daha güvenilir geliyor bazen. bazende düşünüyorum işte böyle bazen

sil baştan başlamak gerek bazen.

Resim

bazen sadece bir bardağın varlığına bağlı herşey

bardak gibi aynı yaşamın tamamı. ama boyutu belirsiz. sen sadece doldurmakla yükümlüsün o bardağı aslında varlığından bile emin değilsin. büyüklüğü konusunda ise hiçbir fikrin yok, yada ne kadarını doldurabildin, tutturabildin mi ? yoksa hepsini boşunamı döktün şimdiye kadar hiç bir fikrimiz yok aslında. belkide benim bardağım dolmak üzere bilmiyorum, ve belkide yanlış şeylerle doldurdum. belkide yanlış diye birşey yok.  ama buna ragmen o bardağı doldurma hevesi herkesin içinde. oysa belkide o bardağa daha sonra bakacak olan yok belkide kimse sana ah nede güzel dolmuş bardağın demeyecek. dedim ya belkide bardak yok. bu kadar bilinmezlik varken hala bu çabanın neden olduğunu anlamak ise nerdeyse imkansız.