Kayıtlar

Mart, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ah'lar agaci

"bir ilaç içsem bari diye düşündüm, biraz kolonya sürünsem, ferahlasam, pencereyi açsam. şöyle bir şey yazdım sonra: yağmur, çamurlu bir elbise dikiyor şehre sıkılıyoruz hepimiz bu çamurlu giysinin içinde. berbattı, bir şiire böyle başlanmazdı. iç ses diye söylendim, ardından yıldırım gürses... aptal aptal güldüm bir de buna. ayşecik vazoyu kırıyor ve ‘tamir et bakalım’ diyordu babasına. yapıştırsam da parçalarını hayatımın su sızdırıyordu çatlaklarından. karnabahar kızartmıyordu asla başrolde kadınlar. güçlü bir el silkeledi beni sonra sanırım tanrı’nın eliydi. sayamadım kaç ah döküldü dallarımdan. binlerce yeşil gözü olan bir zeytin ağacı gibi, çok şey görmüşüm gibi, ve çok şey geçmiş gibi başımdan, ah...dedim sonra ah! iç ses, diye söylendim çocukken şöyle dua ederdim tanrı’ya: tanrım bana hiç erimeyen, kırmızı bir bonbon şekeri yolla. eski tül perdelerden gelinlik biçerdik kardeşimle kendimize durmadan, olmayan çayları, olmayan fincanlardan içerdik. olmayan kapıları açardık, o