karalamalar.

dedi ki kız ne istersen anlatırım yeter ki bana sor her şeyi. tamam dedi o zaman çocuk ben hiç bir şey bilmek istemiyorum. senin geçmişin değil şu anın beni merak içinde bırakan, neden bu kadar soğuksun , neden gözlerin hep uzaklarda, kime tüm bu bakışların?
kız hani geçmiş yoktu dedi, kime, neden diye sorarsan nasıl geçmişi bırakabiliriz, sen bir düşün dedi genç kız ve çocuğu o bankta bırakıp baktığı uzaklara doğru yol aldı. kız haklıydı aslında öğrense rahat durur muydu her şeyi kurcalayan beyni. onunda elini tutmuştur onuda sevmiştir diye diye başının etini yemez miydi. en iyisi bilmemek dedi çocuk.

Çocuk aklında düşüncelerle kaldı, o parkta hiç ulaşamayacağını düşündüğü kızın ulaşamadığı boşluklarında boğuldu. edebisizdir acı geçer dedi her şey unutulur, tabi unutmak isteyene dedi bir taraftan da, bir insan için ölmeye değer mi dedi biri diğeri nereden çıktı ki şimdi bu ulaşamadığın bir insan için mi öleceksin. bu sefer diğeri bastırdı, eğer biri için ölmeyi düşünüyorsan zaten yaşamayı hak etmiyorsun demektir, ne duruyorsun at kendini ilk bulduğun yerden dedi, bu sefer hepsi hem fikirdi, bir anda ne olmuştu da bu duruma gelmişti. giden bilir miydi durumun bu olduğunu, giden durumdan suçlu muydu ki. ölmesini mi istemişti ondan, hayır. sadece ayrı kalmasını sonsuzluğa git dememişti ki ona. ayrılık ölümden beter klişesine mi düşmüştü yoksa. yok artık daha neler dedi. kızın bir suçu yoktu bu durumda. bencillikdi çocuğun tek yaptığı. kızın mutluluğu karşısında kendi yaşamını istemek. hangisi daha değerliydi kızın mutlu olması mı çocuğun yaşaması mı?


bencildi insanoğlu kendini seçti...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

bok böceğinin hikayesi.

zamanın tıktıkları

gossip girl vs küçük sırlar