OMG ! pazartesi aydınlanması.

Pazartesi pazartesi şoktayım. 

Kendime, düşündüklerime inanamıyorum, benim düşünce ve davranış yapım nasıl bu kadar değişmiş olabilir. Gerçekten inanılmaz, kendime inanamıyorum, milete yıllarca saçmalama o öyle olmaz dediğim şeyi düşünüyorum içten içe, ve bu aydınlanmaya varmak için gerçekten günlere takvime yazışmalara fln bakmam gerekti. 

Şimdi ne oldu özetle, biriyle date etmeye başladım bu normal olarak herkesin yaptığı birşey. yada görüşmeye başladım, herneyse işte. bir süredirde pandeminin de etkisiyle pek yeni insanlarla tanışmıyordum, belli amaçlar ugruna diyeyim. 

Neyse aslında fark ettim ki biz görüşmeye başlayalı daha da ilginç olanı tanışalı sadece 10 gün olmuş, 10 gün ya 10 kısa gün. benim kafamda of ne kadar az görüşüyoruz neden beni aramıyorlar fln dönüyor sanki aylardır flört ediyormuşuz da ben ihmal ediliyormuşum triplerindeydim ta ki bu sabaha kadar. 

Bugün sabah düşündüm, bir dk ya dedim benim evrenimde 10 gün neye denk geliyor, yani alt tarafı 10 gün ben sanki aylar geçmiş gibi bir tripteyim. sonra actım takvimi ve msjlarımızı baktım kim ne zaman msj atmış, ne zaman görüşmüşüz, bu 10 günde 2 kere fiziksel olarak görüşmüşüz ve 4 kere de sadece mesajlaşmışız buluşma ayarlama hedefi olmadan, aslında baya iletişim halindeymişiz. ve bu mesajlaşmaların sadece 2 sini ben başlatmışım buluşma tekliflerinin ikiside ondan gelmiş. Yani aslında aramayan sormayan sürekli aranmak isteyen tripli traf benmişim. şimdi böyle yazınca çok saçma geliyor  farkındayım, dogmamış cocuga don biçmek gibi fol yok yumurta yok gibi bir durum ama işte benim beynimde olaylar öyle gelişmiyormuş .

Şimdi bir arkadaşım bu durumu bana anlatsa ki bu konularda benim görüşümü önemseyen çok sevgili arkadaşlarım var. derdim ki kızım abartma işte mesajlaşıyorsunuz, daha sevgili değilsiniz, biribirinizi tanıma aşamasında her sabah günaydın mesajımı bekliyorsun. Artık kaç yaşındayız, herkesin bir işi gücü hayatı rutini var, insanların yeni tanıştıgı birine bu kadar zaman ayırması bile iyi birşey, sakin ol yavaş yavaş kurulur bu ilişkiler derdim. Ve buna gerçeken inanıyorum aslında, bundan önceki ilişkilerimde de aylarca flört etmeden ciddi bir konuşmaya hiç giriş yapmadım, şimdi biz neyiz demedim. ne olduğumuzu da önemsemedim, aylarca ek başıma buluşmadan ortamıma sokmadım ve arkadaşlarımla tanıştırmadım. çünkü arkadaş ortamım özel hayatım gibi birşey. emin olmadığım insnalarla çok sevdiğim insnaları bir araya getirip saçma bir ortam yaratmadım. ama şimdi farkında olmadan bu düşüncem değişmiş, ve çok saçma bir hal almış. yani ben daha adamı tanımazken beni neden arkadaşlarıyla tanıştırsın, yada ben neden böyle birşey yapayım.

 

Neyse işte böyle aydınlandım ve bu aydınlanmayı unutmamak için duvar takvimime işaret koydum, sakin ol alt tarafı daha o kadarda tanımadıgın bir adam, ve daha tanıyıp tanımamak arasında da gidip gelirken, neden beni hayatının biraz daha merkezine almasını bekliyorum ki. birde ben nereye koyuyorum ki adamı o beni oraya koysun. yani evet klasik bir kadın şmarıklığı ile ilgi hep bana verilsin diye bekilyorum sanırım. ama bu böyle olmaz ki, keep calm diyorum kendime. give time and space ! 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

bok böceğinin hikayesi.

zamanın tıktıkları

gossip girl vs küçük sırlar