pişmanım.

napçam ben ya düşündükçe çıldırcak gibi oluyorum. aldığım dersler işe yarıcakmı nereye gitcem gitcemmi gidebilcemmi sonra durup durup neden başvuru yapmadığımı düşünüp kendime dahabi kızıyorum. ya böyle mal bir insan olablrmi geleceğini erteleyen :S sinir oluyorum kendime hiç affetmeyebilirim kendimi master başvurularını yapmadığım için. kabul edilebilirdim çünkü sanki edilirmişim gibi geliyo yani. neyse artık bunlar geçti ileriye bakmamız lazım diyorum ama abakacak bi yer göremiyorum yine şu aralar gelecek çok karanlık yani feci karanllık bile değil ne olduğu belirsiz boşluk gibi. varsa tabi öyle birşey.
umarım alternatif evrende yaşayan özge daha dogru aseçimler yapmıştır. eninde sonunda bişeylerden vazgeçmem gerektiğini biliyordum, ama vazgeçetiğim şeylerin bu kadar acı vermesi unexpected situation oldu resmen. bi kere benim gibi sadece mantığına ve hayatın lineerliğine bakan bir insanın, kariyeri yönünde seçim yapmamamsı saçmalığı nedir. nasıl bir ruh halidir. o zamnki ruh halime lanet olsun. beni bu karara dogru iten hareketlere de öyle olsun. ben hiç ib zaman duygusal şeylerle yeterinc emutlu olmadımki zaten.
neyse isyanlarım u7marım devam etmez deadlineların geçtiklerini görünce deliriyorum.

edit: yazım biraz ağır olmuş çok sinirliydim yazdığımda ve tekrar okumadan ve düşünmeden yazdım. ama yanlış anlaşılmalara neden olduğum için çok üzgünüm özellikle mavi yazdığım kısımı yazmasam iyiymiş. beni bu karara iten hareketler olmadı ben aldım bu kararı, bunu herkes gibi bende biliyorum. sadece bunu kabullenmek istemedim bir an. suçu diğer insanlara atmaqk kolay gelmişti, özür dilerim.
ikinci cümleye gelince başı sonu bilinmeden okununca çok yanlış anlaşılabiliyor ben sadece bir insanın tamemn mutlu olmasından bahsediyordum hiçbir sıkıntısı ve keşkesi olmadan. ve bunu yazdığımda keşke dediğim şeyler vardı beynimi kurcalayan. birde bir insan sadece kendisi isterse gerçekten mutlu olabilr ve böyle kurcalayan düşünceleri varken bunun olması zor gibi geliyor bana, yan herhangi bir kişiye yada topluluga atfen yazmadım bunu. duygusal derken kendi duygularımdan bahsediyordum.
saygılar sevgiler :)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

bok böceğinin hikayesi.

zamanın tıktıkları

gossip girl vs küçük sırlar