son durumlar

uzun bir aradan sonra tekrar merhaba.
Evet uzun zaman geçti, bir sürü şey atlattım sanırım. bazılarınında sadece üzerini kapattım halının altına süpürdüm. sonucta hayat devam ediyor ve biz organik canlılarında mola verme şansı yok.
Burayı takip eden varsa ki sanmıyorum ama, vet bir ayrılık atlattım. çözemedim kafamda ama halının altına süpürüdm şimdilik. ve tekrar karşılaşıncaya kadarda orda kalacak, belki de tekrar hiç karşılaşmayacağız ve ben o tozların zamanla yok olmasını bekleyeceğim. neyse ki hiç biirşeyin yok olmayacagını bilecek kadar okudum. muhtemelen enerjiye dönüşecekler ve ben bir şekilde onları harcayacagım.
Bu konuyuda kapattığımıza göre.
Hayatımın geri kalanına bir göz gezdirelim neler oluyor neler yapıyorum.
Hala isveçteyim, çok yoğun bir şekilde çalışıyorum. çok yoğun dediğim durum şu :
sabah 9 da işteyim herkes gibi, akşam genelde 7 yi buluyor çıkmam bazen 9u 10 u geçtiği bile oluyor. haftasonu bir günü kendime ayırsamda diğer gün genelde çalışıyorum. haftaiçi akşamları direk eve gidiyorum zaten hem çok aç oluyorum hemde çok yorgun. beynim çalışmayı durdurmuyor bazen o zamanlarda gece de uyuyamıyorum yaptıklarımı düşünürken yada yapacaklarımı problemleri nasıl çözecegimi fln evet gece yatarkende analiz düşünüyorum sadece.
akşam insan gibi bir saatte eve gelebildiysem, yemek yapıyorum yemek dediğim salata yada makarna haftada bir de işte köfte balık fln. yemek yerken tv izliyorum her ölümlü gibi. bazen canlı izliyorum ne varsa tv de. evet isveçte yaşıorum ama hayatım herkesnki gibi. sürekli alemlerde dışarıda isveçin doğasıyla iç içe yaşamıyorum.
Sık sık ailemi özlüyorum, ve seçimlerimi sorguluyorum. Bir sonra ki seçimimi nerde başarılı olacagıma yada nerde daha çok para kazanacağıma göre değil nerde daha mutlu olacağım göre yapacağım.
Yine aklımda hep gidip bir köye yerleşip kendi besinimi üretmek ve etliye sütlüye karışmadan yaşamak var. yani herşeyimin olduğu bir yerde herşeye eşit uzaklıkta hem ağacın bitkinin otun çöpün oldugu yıldızların görülgüğü hemde ailemin sevdiklerimin yakın olduğu bir yer.
Arkadaş buluşmlarını özledim, susmadan konuşmayı özledim. Burd da arkadaşlarım var, ama ben açıklama yapmadan konuşmayı, aman alınacak mı aman beni yanlışmı anlayacak diye düşünmeden konuşmayı özledim. yani beni tanıyan insanlarla konuşmayı.
Sonra uzun uzun gülmeyi ve yüz kaslarımın agrımasını özledim gülmekten ve konuşmaktan. gülmekten gözlerimden yaş geldiği günleri özledim.
Birilerinin lafını tamamlamayı, akıcı konuşmayı özledim. akıcı konuşma derken burda da türk arkadaşlarım var tabiki bahsettiğim şey zamanın nasıl geçtiğini anlamadan konuştugun zamanlar. ve depresif bir konuda değil, komikli geçmişli olaylı konuşmalar. yüksek yüksek seslerle insnalara heyecanla birşeyler nalatmayı ve dinlemeyi özledim.
Evet bu özlemelerimin bir çoğunun isveçte olmamla alakası yok, etrafımda ki insanlarla ve seçtiim arkadaşlarla ilgili muhtemelen. ama gerçekten ya sırıtmak dışında kahkahalarla gülmeyi  çok özledim, benim modumdan mı insanalr mı komik değil artık, ben mi gülecek birşey bulamıyorum bilmiyorum ama neyse.

Evet burda ki hayatımı anlatıyordum konu yine kaydı gitti. hafatsonları arada bir arkdaşlarla dışarı çıkıyorum etkinlikler fln oluyor, işte bira viski festivali, ikinci el kıyafet festivali, yeni gelenler tanışma toplantısı fln fln.
Bir de bir gün en azından ormana yürümeye çıkmaya çalışıyorum,iyi oluyor.
Kendime yeni kitpalar aldım. yavaş yavaş onları okuyorum, özellikle beynimin çalışmasını durduramadıgım geceleri, kitap iyi bir uyku aracı ve düşünmeyi bıraktırıyor gerçekten.

Neyse çok yazdım bir daha ne zaman yazarım bilmiyorum,
Herhalde yemek paylaşımlarına devam ederim aslında bir sürü eklememiş fotografım var kopenhag yemekleri fln var. bakalım, kişisel zamanımı arttırdığım zaman daha iyi olacak umarım.
Şimdilik görüşmek üzere.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

bok böceğinin hikayesi.

zamanın tıktıkları

gossip girl vs küçük sırlar